KOCAELİ-İZMİT KONKORDATO AVUKATI
GENEL OLARAK KONKORDATO
Konkordato genel manası ile İcra ve İflas Kanunu’nda düzenlenmiştir. Özellikle son aylarda meydana gelen kur dalgalanması neticesinde birçok şirket tarafından talep edilen konkordatoyu tanımlayacak olursak; iflasa tabi borçlunun iflasını önlemek amacıyla iflastan kurtulmasını sağlanmasıdır. Bu kapsamda da hem alacaklı hem de borçlu tarafından mahkemeden talep edilebilir. Burada amaç borçların yeniden yapılandırılmasıdır.
KONKORDATO NEDEN İLAN EDİLİR?
Konkordato teklifi hem alacaklı hem de borçlu tarafından mahkemeden istenebilir. Normalde iflas edebilme ihtimali olan borçlunun şayet iflas ederse alacaklılarının tam olarak alacaklarını alamama ihtimali meydana gelebilir. Çünkü iflasa tabi olduğunda hem süreç uzayacaktır hem de mülkiyetinde olan malların satımından alacakları karşılamama olasılığı meydana gelecektir. Bu yüzden iflas yerine konkordato tercih edilmektedir. Alacaklılar borçlarının bir kısmından feraget ederek konkordato ilan edilmesinin de yolunu açmaktadırlar.
KONKORDATO İLAN EDEBİLMENİN ŞARTLARI
Birçok şartı bulunan konkordato için en önemli unsur: Borçlu şayet konkordato istiyorsa bu durumda borçlunun ilgili alacaklılarının toplamının üçte ikisi ile anlaşması zorunludur. Bir diğer şart ise borçlunun alacaklıları zarara uğratma kastı olmaması gereklidir.
Bir diğer konu ise kimlerin konkordato ilan edebileceğine ilişkindir: Konkordato sadece tüzek kişilere haiz bir kurum olmayıp aynı zamanda gerçek kişiler de konkordato ilan edebilir.
KONKORDATO SÜRECİ
Mahkemelere başvuru sonucunda ilk olarak 3 aylık geçici mühlet verilir. Konkordato komiseri atanır. Üç ay boyunca alacaklılar alacaklarını alamazlar. Şirkete karşı haciz yapılamamaktadır. Üç ay için geçici komiser atanır. Komiser çalışmalarının olumlu gittiğini görürse 2 aylık ek süre daha verilir. 2 aylık ek süre verildikten sonra olumlu mühlet verilirse 1 yıllık kesin süre verilir. Bu süreçte alacaklılar kurulu oluşturulur. Yedi kişiden oluşur. Borçlu bir proje yani teklif sunmaktadır. Alacaklıların kabul etmesi gerekir. Şirket faaliyetine devam ederken aynı zamanda alacaklıların ikna etmektedir.
İŞÇİ MAAŞLARI AÇISINDAN KONKORDATO
İşçi alacakları konkordato kapsamında değildir. Her zaman ödenebilir olması gerekir. Diğer alacaklılar gibi değildir. Tedbir uygulanamaz.
YARGITAY KARARLARI
YARGITAY 23. HUKUK DAİRESİ E. 2015/8856 K. 2017/939 T. 27.3.2017 kararında:
DAVA : Taraflar arasındaki konkordatonun tasdiki davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde alacaklı ... A.Ş., ... Bankası A.Ş., ... Bankası A.Ş., T.C. ... Bankası A.Ş., ... A.Ş., ... ... Serbest Bölge Kurucu ve İşleticisi A.Ş. ve ... T.A.Ş. vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR : Davacı vekili, müvekkili şirketin 37 yıldır elektrik iletim hatları ve trafo merkezleri inşaası konusunda Türkiye'nin önemli beş firmasından biri olduğunu, halen gerek kamu kurumları gerekse özel sektör şirketlerinden üstlenmiş olduğu proje ve taahhütlerinin bulunduğunu, ticari hayatın olumsuzluklarından etkilendiğini, taahhüt ettiği işlerin yalnızca 1/2'sini gerçekleştirmiş olup, ekonomik dar boğaz sebebiyle kalan işleri yapmasının zora girdiğini, müvekkilinin borçlarını ödeme gayreti içerisinde iyi niyetli hareket ettiğini, mayıs 2014 tarihinden başlamak üzere alacaklıları zarara uğratmadan konkordato mehili verilmesi halinde tüm borçlarını on sekiz taksitte ve bir buçuk yıl içerisinde faizsiz ödeme niyetinde olduğunu ileri sürererek, konkordatonun tasdikini istemiştir.
Bir kısım alacaklılar vekilleri, borçlunun konkordato ödeme projesini desteklediklerini, mehil verilmesi halinde borçlarını ödeyebileceğini savunmuşlardır.
Diğer bir kısım alacaklılar vekilleri ise, borçlunun mehil talebinin tamamen zaman kazanmak amacıyla yapıldığından talebin reddini istemişlerdir.
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına, İİK'nın 296 vd. maddelerine göre, konkordato tasdik koşullarının oluştuğu gerekçeleriyle, talebin kabulüne karar verilmiştir.
Kararı, davacı borçlu vekili ile alacaklılar ... A.Ş., ... Bankası A.Ş., ... Bankası A.Ş., T.C. ... Bankası A.Ş., ... A.Ş., ... ... Serbest Bölge Kurucu ve İşleticisi A.Ş. ve ... T.A.Ş. Vekilleri temyiz etmiştir.
1-)Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekili ile bir kısım alacaklılar vekillerinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan dieğr temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2-)Dava, konkordatonun tasdikine ilişkindir.
Konkordato ''dürüst bir borçlunun belli bir zaman dilimi içerisindeki tüm adi borçlarını alacaklıları tarafından kanunda öngörülen nitelikli çoğunlukla kabul edilmiş ve yetkili makamca tasdik edilmiş teklifi doğrultusunda ödemesini mümkün kılmak üzere ona kanun tarafından tanınmış hukuki bir imkandır.''
Konkordato teklifinin kabul edilebilmesi için borçlunun ödeme teklifinin kaynakları ile orantılı olması (İİK 298/1), borçlunun dürüst olması (İİK 286), açıkca vazgeçmeyen alacaklar için teminat gösterilmesi (İİK 298/3), teklifin nitelikli çoğunluk tarafından kabul edilmesi (İİK 297/1) gerekir.
Somut olayda mahkemece borçlunun mal varlığının teklif ettiği ödemeyi karşılayacak miktarda olduğu, İİK'nın 297/1. maddesinde belirlenen çoğunluk tarafından teklifin kabul edildiği, teklif imzalanırken teminat talep edilmediği gerekçeleriyle konkordato teklifi tasdik edilmiş ise de; yapılan inceleme karar vermeye yeterli görülmemiştir.
Konkordato teklif eden borçlunun dürüst olması tasdikin şartlarındandır. Olayımızda temyize başvuran bazı alacaklıların dosyaya sunduğu sözleşmelere göre davacı borçlunun bazı alacaklılardan olumlu oy almak için proje dışı sözleşmeler yaparak, bu alacaklılara faizli ödeme öngördüğü anlaşılmaktadır. Tasdik edilen projede davacı, borçlarını 18 ayda faizsiz olarak ödemeyi teklif etmiş olmasına rağmen projenin dışına çıkarak alacaklılar arasında adaletsizlik yaratacak şekilde sözleşme yapmış olması konkordatonun ''dürüstlük kuralına'' uygun düşmemektedir. Mahkemece yapıldığı iddia edilen bu sözleşmeler üzerinde durularak gerçekten bu şekilde sözleşmeler yapılmış olması halinde dürüst davranmayan borçlunun konkordatonun tasdiki talebinin reddine karar verilmesi gerekir.
Ayrıca; mahkemece projenin imzalanması sırasında teminat talep etmediklerinden bahisle teklif tasdik edilmiş ise de mahkemenin bu yöndeki gerekçesi de doğru değildir; tekliflerin imzalanması sırasında bazı alacaklıların teminat talep ettikleri gibi, 22.04.2015 tarihli duruşmada da açıkca teminat taleplerini tekrarladıkları anlaşılmaktadır. Yargıtay'ın yerleşmiş iştihatlarına ve doktirinde ki kabul görmüş görüşe göre ''alacaklı teminattan vazgeçtiği yolundaki irade beyanını açıkca ve yazılı olarak ifade ederek imzasıyla onaylamadıkça teminattan vazgeçildiği'' sonucuna varılması mümkün değildir. Bu itibarla, teklifin teminatsız olarak yapılmış olması ve bu teklifin alacaklı tarafından imzalanması gerekçe gösterilerek konkordatonun tasdik edilmesi de doğru değildir.
Bu sebeplerle kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekili ile ... A.Ş., ... Bankası A.Ş., ... Bankası A.Ş., T.C. ... Bankası A.Ş., ... A.Ş., ... ... Serbest Bölge Kurucu ve İşleticisi A.Ş. ve ... T.A.Ş. vekillerinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, hükmün davacı ...bir kısım alacaklılar yararına BOZULMASINA, peşin alınan harçların istenmesi halinde temyiz edenlere iadesine, kararın tebliğinden itibaren 10 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 27.03.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
HİZMETLERİMİZ ve İLETİŞİM
Kocaeli-İzmit konkordato avukatı olarak, özellikle şirketlerin konkordato talepleri üzerine; konkordato taleplerini neticelendirmek, şirketin konkordato projesinde hukuki destek sağlamak, hem alacaklı hem de borçlu için uygun hukuki ortamın sağlamak, geçici ve kesin sürelerin içinde gerekli işlemlerin yapılmasını sağlamak gibi konularda müvekkillerimize etkin hizmet sunmaktayız. Daha detaylı bilgi almak için Kocaeli-İzmit’te bulunan Polatoğlu Hukuk Bürosuna iletişim bölümümüzden ulaşabilirsiniz.
Adalar, Ataşehir, Beykoz, Çekmeköy, Kadıköy, Kartal, Maltepe, Pendik, Sancaktepe, Sultanbeyli, Şile, Tuzla, Ümraniye, Üsküdar, Arnavutköy, Avcılar, Bağcılar, Bahçelievler, Bakırköy, Başakşehir, Bayrampaşa, Beşiktaş, Beylikdüzü, Beyoğlu, Büyükçekmece, Çatalca, Esenler, Esenyurt, Eyüp, Fatih, Gaziosmanpaşa, Güngören, Kâğıthane, Küçükçekmece, Sarıyer, Silivri, Sultangazi, Şişli, Zeytinburnu bölgeleri ile Bursa ve Kocaeli şehirlerindeki ayrıca Darıca ile Gebze bölgesindeki müvekkillerimize hizmet vermekteyiz. Daha detaylı bilgi almak için Kocaeli-İzmit’te bulunan Polatoğlu Hukuk Bürosuna iletişim bölümümüzden ulaşabilirsiniz.