
ÖLÜNCEYE KADAR BAKMA SÖZLEŞMESİNE DAYALI OLARAK TAPU İPTALİ VE TESCİL DAVASI
ÖLÜNCEYE KADAR BAKMA SÖZLEŞMESİNE DAYALI OLARAK TAPU İPTALİ VE TESCİL DAVASI Ölünceye kadar bakma sözleşmesi bir kişinin ölene kadar bakılması karşılığında bakım yapan kişiye belirli menfaatlerin sağlandığı sözleşme türüdür. Bu sözleşme türünde bakıcıya kimi zaman bir konut tahsis edilirken kimi zaman da bakım karşılığında belirli bir miktarda para verilmesi kararlaştırılabilir. Burada bakıcının kim olduğunun herhangi bir önemi yoktur. Bakıcı, bakım alacaklısının evladı olabileceği gibi , hemşire yahut (huzurevi vb) bir şirket de olabilecektir. Ölünceye kadar bakma sözleşmesinin geçerliliği birtakım şekil şartlarına bağlanmıştır. Aksi taktirde bu sözleşme geçersiz sayılacak ve birtakım hukuki sorunlarla karşılaşılabilecektir. Ölünceye kadar bakma sözleşmesi ancak Sulh Hakimi önünde Noterde veya (eğer bakıcıya gayrimenkul devredilecekse) Tapu Müdürlüğünde yapılabilecektir. Bu sözleşmenin imzalanması esnasında iki adet tanığın bulunması da kanunen zorunludur. Aşağıda ölünceye kadar bakma sözleşmesine dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescil davalarına ilişkin Yargıtay kararlarını paylaşıyoruz. YARGITAY 1. HUKUK DAİRESİ Esas Numarası: 2003/1510 Karar Numarası: 2003/2247 Karar Tarihi: 05.03.2003 “Taraflar arasında birleştirilerek görülen davada; Davacılar, çekişmeli taşınmazın,yargılama sırasında vefat eden davacı Kadir Ş. tarafından,davalı Şakire'ye ölünceye dek bakma sözleşmesi ile temlik edildiğini,davalının bakım borcunu yerine getirmediğini,diğer davalının da iyi niyetli olmadığını ileri sürerek iptal-tescil isteğinde bulunmuşlardır. Davalı Şakire,davanın reddi gerektiğini,diğer davalı ise taşınmazı iyiniyetli olarak satın aldığını savunmuştur. Mahkemece,davalı Şakire'nin bakım borcunu yerine getirmediği,diğer davalının da iyiniyetli olmadığı gerekçesiyle tapunun iptali ve Kadir Ş. mirasçıları adına miras payları oranında iştiraken tesciline karar verilmiştir. Karar,davalı Fatma tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla,tetkik hakimi Hülya Gerçeker tarafından düzenlenen rapar okundu,düşüncesi alındı.Dosya incelendi,gereği görüşülüp düşünüldü; Dosya içeriğine , toplanan delillere hükmün dayandığı kanuni ve hukuksal gerekçeye delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına özellikle davalılardan Şakire'nin ölünceye kadar bakma akdi ile yükümlü olduğu bakım borcunu yerine getirmediği:davalı Fatma'nın ise bu olguyu bilebilecek halde olduğu ve iyiniyetli bulunmadığı anlaşıldığına göre,davalı Fatma 'nın temyiz itirazı yerinde değildir. Reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 99.000.000 TL. bakiye onama harcının temyiz edenden alınmasına 5.3.2003 gününde oybirliğiyle karar verildi.” YARGITAY 14. Hukuk Dairesi 2010/4097 E., 2010/6682 K. ÖLÜNCEYE KADAR BAKMA SÖZLEŞMESİ TAPU İPTAL VE TESCİL DAVASI “Dava, ölünceye kadar bakım sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Ölünceye kadar bakım sözleşmeleri taraflara hak ve borçlar yükleyen sözleşmelerden olup, bakım borcuna karşılık bir taşınmazın devri kararlaştırıldığında, bakım alacaklısının ölümünden sonra onun mirasçıları mülkiyeti geçirme borcu ile yükümlüdürler. Bu yükümlülüklerini yerine getirmemeleri halinde, sözleşmeye dayanılarak tapu iptali ve tescil istemi ile dava açılabilir. Kaynağını Borçlar Kanununun 511. ve devamı maddelerinden alan ölünceye kadar bakım sözleşmeleri, anılan kanunun 512. ve Türk Medeni Kanununun 545. maddesi gereğince resmi şekilde düzenlenmelidir. Resmi şekilde düzenlenmeyen ölünceye kadar bakım sözleşmelerine değer verilerek tapu iptali ve tescil hükmü kurulması mümkün değildir.(Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 6.2.2008 tarihli ve 2008/14-70 2008/104 sayılı kararı) Bakım borçlusunun bakıp gözetme yükümlülüğü aksi kararlaştırılmadığı sürece, bakım alacaklısını ailesi içerisine alıp ikametgâh temini, besleme-giydirme, hastalığında tedavi, manevi yönden de her türlü yardım ve desteği sağlama gibi ödevleri kapsar. Bu görevlerin yerine getirilmesi halinde ölünceye kadar bakım sözleşmeleri taraflarına kişisel hak sağladığı için tapu iptali ve tescil davasını bakım borçlusu yada onun külli halefleri bakım alacaklısının mirasçılarına karşı açabilirler. Açılan davada bakım alacaklısı mirasçılarının, bakım borçlusunun edimini yerine getirmediği savunması, sözleşmenin bakım borcu yerine getirilmediği iddiasıyla feshini isteme hakkı bakım alacaklısının sağlığında kullanması gereken bir hak olduğundan dinlenmez…” “…Bakıp gözetme borcunun kapsamı ne aktin başında ne de devamı sırasında belli olmayıp, bakım alacaklısının hayatı boyunca oluşacak şartları tayin eder. Esasen ölünceye kadar bakma aktini hizmet aktinden ayıran unsurda bu yöndür. Borçlar Kanununun 511. maddesi, bakım alacaklısı yönünden gerçek kişi olması dışında özel bir nitelik öngörmemiştir. Bakım alacaklılarının akit anında özel bakıma muhtaç durumda olmasını aramak kanunda bulunmayan bir unsur ilave etmek olur. Aksi kararlaştırılmadıkça aktin, bakım alacaklısına sağladığı menfaatler sosyal duruma uygun ikamet, beslenme ve giyinme, görüp gözetme gibi ihtiyaçlarının karşılanmasıdır. Bu ihtiyaçların karşılanmasını sağlayacak maddi desteğin ne olacağını önceden kestirmek mümkün olamaz. Kaldı ki bu aktin hedefi nafaka veya ahlaki görevler kadar bir maddi destek elde etmek değil, tarafların bilhassa bakım alacaklısının sosyal durumuna uygun bir bakım elde etmektir. Bu sebeplerle mirasçı olabilecek kimselerle yapılmış olan ölünceye kadar bakma sözleşmesinin yapılması sırasında özel bakıma muhtaç bulunmamak veya akitten sonra çok kısa yaşamak, bu aktin saklı pay kurallarını bertaraf amacına yönelik olduğunu kabule yeterli değildir. Dosya kapsamına göre ölünceye kadar bakım sözleşmesinin saklı pay kurallarını bertaraf etmek amacıyla düzenlenmiş olduğu yönünde henhangi bir delil bulunmamaktadır. Bu sebeple davanın kabulüne karar vermek gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir.” Ölünceye dek bakma sözleşmeleri ve buna ilişkin tapu iptali ve tescil davalarıı hakkında daha detaylı bilgi edinmek için Avukat İsmail Yıldırım Hukuk Bürosu iletişim bölümünden iletişime geçebilirsiniz. İsmail Yıldırım Hukuk Bürosu olarak Adalar, Ataşehir, Beykoz, Çekmeköy, Kadıköy, Kartal, Maltepe, Pendik, Sancaktepe, Sultanbeyli, Şile, Tuzla, Ümraniye, Üsküdar, Arnavutköy, Avcılar, Bağcılar, Bahçelievler, Bakırköy, Başakşehir, Bayrampaşa, Beşiktaş, Beylikdüzü, Beyoğlu, Büyükçekmece, Çatalca, Esenler, Esenyurt, Eyüp, Fatih, Gaziosmanpaşa, Güngören, Kâğıthane, Küçükçekmece, Sarıyer, Silivri, Sultangazi, Şişli, Zeytinburnu bölgeleri ile Bursa ve Kocaeli şehirlerindeki ayrıca Darıca ile Gebze bölgesindeki müvekkillerimize hizmet vermekteyiz.