Günümüzde artan nüfus ve ortaya çıkan toplu yaşam alanları ihtiyacı ile birlikte İstanbul başta olmak üzere birçok büyük şehirde site yaşamı oldukça artış göstermektedir. Toplu yaşam alanları olarak tasarlanan ve düzenlenen siteler bu ihtiyaca yanıt vermekle birlikte toplu yaşamaktan ve ortak alanları kullanmaktan kaynaklı sorunlar da ortaya çıkmaktadır. Bu noktada bütün kat maliklerinin birbirlerine karşı olan hak ve sorumlulukları çok önemlidir. Toplu yaşam alanlarının en önemli parçası olan ortak yaşam alanlarında kimi maliklerin, diğer maliklerin arsa paylarından doğan hakkını gasp edecek nitelikte uygulamalarda bulunduğu durumlarla karşılaşılmaktadır.
Türk Ceza Kanunun 211. maddesi, belgede sahtecilik suçunun daha az cezayı gerektiren bir halini düzenlemiştir. Buna göre bir hukuki ilişkiye dayanan alacağın ispatı veya gerçek bir durumun belgelenmesi amacıyla evrakta sahtecilik suçunun işlenmesi, cezayı azaltmayı gerektiren nitelikli hal olarak düzenlenmiştir. TCK 211’deki düzenleme şu şekildedir: “Bir hukuki ilişkiye dayanan alacağın ispatı veya gerçek bir durumun belgelenmesi amacıyla resmi belgede sahtecilik suçunun işlenmesi halinde, verilecek ceza, 1/2 oranında indirilir.”
Anayasa’nın 46. Maddesi kamu yararının gerektirdiği hallerde özel mülkiyette bulunan taşınmaz malların kamulaştırılmasında gerekli esas ve usulleri düzenlenmiştir. Buna göre kamulaştırma karşılığındaki bedelin nakden ve peşin olarak ödenmesi gerekir. Ancak uygulamada, belirlenen bu usullere uyulmadan ve kamulaştırma bedeli ödenmeden özel mülkiyet hakkına müdahalede bulunulduğu durumlar sıklıkla karşımıza çıkmaktadır. Bu mülkiyet hakkına aykırı müdahalelere “kamulaştırmasız el atma” adı verilmektedir. Bu müdahale fiili el atma şekilde veya yapılan imar planlarının fiili olarak hayata geçirilmemesi şeklinde hukuki el atma olabilmektedir.
Genellikle sigorta poliçesi seçerken en uygun fiyatlıyı olanı tercih ediyoruz. Poliçenin kapsamına dikkat etmiyoruz. Poliçenin hangi riskleri kapsadığına dikkat etmek çok önemlidir. Zira poliçe kapsamında olmayan zararlar ödenmez.
Ücret alacağının gününde ödenmemesi işçiye haklı fesih sebebi verir. Bu durumdaki işçi kıdem tazminatına hak kazanır.
Günümüzde devletin idari kuruluşları ile vatandaş arasında ortaya çıkan uyuşmazlıklar neticesinde vatandaşların hakkının korunabilmesi çeşitli mevzuat hükümleri getirilmiştir. Bu kapsamda da tam yargı davası kişilerin tazminat taleplerini içeren ve idareye karşı açılan bir dava çeşididir. Usul ve esasları genel itibariyle İdari Yargılama Usulu Hakkında Kanun’da düzenlenmiştir. Bu kanunun ilgili maddeleri aşağıda anlatılacaktır.
Genellikle işverenler satış veya performansa dayalı primlerini yılda bir kere dağıtırlar. Şirket uygulamasına göre değişkenlik gösterse de çoğunlukla Nisan ayında prim dağıtımı uygulaması yapılır.
Trafik kazalarının uyuşmazlığa konu olduğu olan destekten yoksun kalma tazminatı bir maddi tazminat türüdür. Bu maddi tazminat türü ölümlü kazalarda ölen kişinin bakmakla yükümlü olduğu kişilerin açtığı bir davadır. Buradaki amaç ölen kişinin bakmakla yükümlü olduğu kişilerin desteksiz kalmasıdır. Burada önemli olan unsur kişinin bakmakla yükümlü olduğu kişilerin bu davayı açabilmesidir.
Ülkemizde araç sahibi olma oranlarının artmasıyla trafik kazalarındaki artış çerçevesinde birçok uyuşmazlığa trafik kazaları konu olabilmektedir.
Günümüz dünyası ve Türkiyesinde sosyal medya kullanımı oldukça yaygınlaşmıştır. İnsanlar paylaşımlarda bulunarak bu uygulamaları kullanmaktadır. Bu uygulamaları kullanırken kendi kişisel bilgilerini paylaşmaktadırlar. Bu kapsamda da bu kişisel bilgilerin istenmeyen kişilerce kullanılmasının engellenmesi konusunda Avrupa Birliği ülkeleri geçtiğimiz yıllarda birçok mevzuat ortaya koymuştur. Türkiyede de 24.03.2016 tarihinde Kişisel Verilerin Korunması Kanunu 6698 sayılı Kanun numarası ile çıkarılmıştır.
Kişisel Verilerin Korunması Kanun’u 2016 yılında yürürlüğe girdiğinden itibaren vatandaşların kişisel verilerinin korunması Avrupa Birliği ülkelerinin standartlarına eriştirilmiştir. Bu çerçevede de kişisel özellikle günümüzde sosyal medya olarak adlandırdığımız Facebook, İnstagram, Twitter gibi uygulamalarda kişisel verilerinin izinsiz veya mevzuata aykırı şekilde işlendiğini fark ettiklerinde bazı hakları bulunmaktadır. Bu kapsamda da vatandaşların iki hakkından birisi veri sorumlusuna başvuru hakkıdır. İsmail Yıldırım Hukuk Bürosu olarak kişisel verilerin korunması konusunda müvekkillerimize başvuru hakkının kullanılması konusunda da hukuki danışmanlık hizmeti sunmaktayız.
Günümüzde Türkiyede çok fazla yaygınlaşan sosyal medya kullanımı çerçevesinde vatandaşlar Facebook, İnstagram, Twitter ve Snapchat gibi uygulamalarda kişisel verilerin korunması konusunda veri sorumluların hukuka aykırı işlemlerinden dolayı mağdur olabilmektedirler. Bu konuda Kişisel Verilerin Korunması Kanunu ile bu durum aşılmaya çalışılmıştır.
Ülkemizde son aylarda meydana gelen kur artışı ile birlikte karşılıksız çek oranında artış yaşanmıştır. Bu çerçeve de Çek Kanunu ve Türk Ticaret Kanunu çerçevesinde karşılıksız çekin yaptırımları düzenlenmiştir. Ayrıca İcra ve İflas Kanunu da çekler konusunda kambiyo senedi olduğu için ayrı bir takip usuü düzenlenmiştir.
Dünyada ve Türkiyedeki son yüz yıldaki gelişmeler neticesinde idare yapmış olduğu işlem ve eylemlerden dolayı vatandaşlarına karşı sorumludur. Bu sorumluluk kusura dayanan sorumluluk ve kusursuz sorumluluk olarak karşımıza çıkmaktadır.
aşınmaz satış sözleşmesi Türk Borçlar Kanunu Madde 237 “Taşınmaz satışının geçerli olabilmesi için, sözleşmenin resmî şekilde düzenlenmesi şarttır.” uyarınca resmi şekilde düzenlenir. Sözleşmeyi düzenleyecek resmi makam tapu memurluğudur. Tapu harçlarının yüksek olması sebebi ile taraflar çoğu zaman şekil şartını yerine getirmezler. Ancak geçerlilik şekli sağlanmadığı müddetçe taşınmaz satış sözleşmesi geçersiz olacaktır.